‘Bayrak’ ÅŸairinin eski payitahta duygu yüklü armaÄŸanı: ‘Edirne kasidesi’

Arif Nihat Asya'nın 'Edirne kasidesi' adlı ÅŸiirinde bahsettiÄŸi Osmanlı payitahtlarından Edirne, güzelliÄŸiyle edebiyat dünyasının dikkatini çeken kentler arasında yer alıyor.AA muhabirinin, Asya'nın ölümünün 46. yılı dolayısıyla derlediÄŸi bilgilere göre, Tokatlı Ziver Efendi ile Tırnovalı Zehra Hanım'ın tek çocuÄŸu olarak 7 Åžubat 1904'te Çatalca'da dünyaya gelen, asıl adı Mehmet Arif olan ÅŸair, küçük yaÅŸta babasını kaybetti.Annesinin yeni bir evlilik yapıp Filistin'e gitmesiyle akrabalarının yanında hayatına devam eden Asya, Ä°stanbul Yüksek ÖÄŸretmen Okulunu edebiyat öÄŸretmeni olarak bitirdi.Anadolu Ajansında mübeyyiz (yazıları temize çeken kimse) görevinde bulunan Asya; Adana, Malatya, Edirne, EskiÅŸehir ve LefkoÅŸa'da öÄŸretmen ve yöneticilik yaptı.Demokrat Parti saflarında Adana milletvekilliÄŸi yapan ÅŸair, 71 yaşındayken 5 Ocak 1975'te Ankara Numune Hastanesinde hayatını kaybetti.Edirne Lisesi edebiyat öÄŸretmenliÄŸi yaptı, kasideyi armaÄŸan bıraktıOsmanlı'ya bir asra yakın baÅŸkentlik eden, Ä°stanbul'un fethinin planlarının yapıldığı, her dönem hem stratejik önemi hem de güzellikleriyle ön planda olan, ÅŸair ve yazarların eserlerinde iÅŸlediÄŸi Edirne, Arif Nihat Asya'nın da ÅŸiirlerine mısra oldu.Kentte kısa bir süre kalan Arif Nihat Asya, hayran kaldığı ÅŸehre bir kaside armaÄŸan ederek ayrıldı.'Mahya olmak için Sultan Selim'e / Göklerden yıldızlar ordusu gelir'Türk edebiyat tarihinde 'Bayrak ÅŸairi' olarak bilinen Arif Nihat Asya'nın tarih ÅŸuuru ile kaleme aldığı kaside, kenti en iyi tasvir eden ÅŸiirler arasında yer alıyor.Arif Nihat Asya, 'Selimiye derler 'Edirne' derler / Tatlı bir gariplik duygusu gelir' diye baÅŸladığı 99 mısralık kasidesinde, kentin tarihi güzelliklerine de yer verdi.1. Murat döneminde, 1361 yılında fethiyle Trakya'nın tapusunun alındığına atıfta bulunan ÅŸair, kenti ÅŸiirinde ÅŸu dizelerle tasvir etti: 'Dünyanın en güzel minareleri / ve kubbelerin en ulusu gelir / Türk'ün Trakya'da tapusu gelir / Mihrabında bir teravi kılmaya / Denizler ardından yolcusu gelir.Bilsen ki baÄŸrında kanar bir yara / Yarasını sarmak arzusu gelir. / Mahya olmak için Sultan Selim'e / Göklerden yıldızlar ordusu gelir/ Kubbeler menekÅŸe, ÅŸerefeler gül… / Mermerlerinden çiÄŸdem kokusu gelir.'-'Mahzun Edirne'Balkan ve 1. Dünya savaÅŸlarında Edirne'nin yaÅŸadığı acıları da mısralarına taşıyan Arif Nihat Asya, ÅŸehrin mahzunluÄŸunu ÅŸu mısralarla anlatır: 'Yazık ki yıkılmış KaraaÄŸaç'tan / Bugün, artık, ağıt kokusu gelir. / Edirne'ye 'mahzun Edirne' sözü / Åžimdi sözlerin en doÄŸrusu gelir.'Åžu köprü, köprümdür… geçeyim!' dersin… Önüne yabanın namlusu gelir. / Åžimalde bahçene çıkmak istesen / Yolunu bekleyen bir pusu gelir. / ve hıyanetlerin kuyusu gelir.'Neredesin ey tarih?' desen, gözüne / Serdengeçtilerin koÅŸusu gelir. / 'Hani torunum?' der ÅŸehit ruhları / Sana bir imtihan kaygusu gelir… / Cevap verememek korkusu gelir…'Åžair, kasidesinde dünyanın en uzun soluklu geleneksel sporlarından Kırkpınar YaÄŸlı GüreÅŸleri'ne de yiÄŸitlik ve cesaret payeleriyle yer verdi.GüreÅŸlerin yapıldığı Sarayiçi'nden ve bölgedeki Tavuk Ormanı'ndan söz eden Asya'nın dizeleri ÅŸöyle: 'Åžurda 'Sarayiçi' derler, yoluna / Dünyanın en güzel korusu gelir. Åžimdi ışıkların köpük gibisi / Åžimdi gölgelerin koyusu gelir. Kırkpınar'dır: birbirini tartmaya / 'Benim' diyenlerin pazusu gelir. Kar kalabalık, adaya kol kol.. / Yolcusu, izcisi, avcısı gelir.'

Bir önceki yazımız olan Fiyat artışları (4) başlıklı makalemizde Aralık, Diyarbakır ve Ekonomi hakkında bilgiler verilmektedir.