EskiÅŸehir Haberleri, Son Dakika EskiÅŸehir Haberleri

‘Bütün kara parçalarında, Afrika dahil’

Gerçek adı Cemalettin Seber olan usta edebiyatçı, Hüseyin ve Gülbeyaz çiftinin oÄŸlu olarak, 1931’de Erzincan’da dünyaya geldi.Ailesi 1938’de sürgün edilince, Pülümür’den Bilecik’e gitmek zorunda kalan Süreya, kimi kaynaklara göre 1937’de, kimi kaynaklara göre ise sürgünden 6 ay sonra henüz 23 yaşında olan annesini kaybetti.Süreya, annesinin vefatının ardından iyi bir eÄŸitim alması için İstanbul’da yaÅŸayan halasının yanına gönderildi.Bir yıl sonra babası, diÄŸer çocuklarını da alarak İstanbul’a geldi ve çalışmaya baÅŸladı. Ancak aile yeniden sürgün yeri olan Bilecik’e gönderildi.Cemal Süreya, 1944’te Bilecik Ortaokuluna baÅŸladı ancak aynı yıl babasıyla evlenen üvey annesi Esma’nın eziyetinden kaçmak üzere parasız yatılı okul sınavlarına girdi.Okul yıllarında Türkçe ve edebiyat derslerindeki baÅŸarısıyla öğretmenlerinin dikkatini çeken baÅŸarılı edebiyatçı, okuldan arta kalan vakitlerini Bakırcılar Çarşısı’ndaki Halkevi Kitaplığı’nda geçirdi.Usta kalem, 1947’de parasız yatılı olarak girdiÄŸi HaydarpaÅŸa Lisesinin ardından, 1950’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Maliye ve İktisat Bölümünde eÄŸitimine devam etti.Henüz üniversite öğrencisiyken 23 Kasım 1953’te, Seniha Hanım ile evlenen Süreya, 1954’te okuldan mezun oldu ve aynı yıl EskiÅŸehir Vergi Dairesi’nde stajyer olarak göreve baÅŸladı. Süreya, TeftiÅŸ Kurulu sınavını kazanması sonucu, 11 AÄŸustos 1955’te maliye müfettiÅŸ yardımcısı olarak İstanbul’da gitti.Cemal ve Seniha çiftinin kızları Ayçe, 3 AÄŸustos 1955’te dünyaya geldi.Üniversitede Sezai Karakoç ile arkadaÅŸ olduÅžiire çocuk yaÅŸlarda ilgi duyan ÅŸairin ilk ÅŸiiri, 1953’te ‘Mülkiye’ adlı okul dergisinde çıkan ‘Åžarkısı Beyaz’ oldu.Cemal Süreya, ‘İkinci Yeni’ ÅŸiirinin öncülerinden biri kabul edildi.Åžiirlerindeki ironiyi ortaya koyan ‘Gül’ ÅŸiiri, Yeditepe dergisinde yayınlandığında 23 yaşında olan Süreya, Sezai Karakoç ile fakültede yakın arkadaÅŸ oldu.Karakoç ile birlikte Muzaffer Erdost, Nihat Kemal Eren ve Hasan Basri’yle de yakın arkadaÅŸ olan Süreya, hem ÅŸiirleri hem de yazılarının yayımlanmasıyla dergi çıkarma düşüncesi içine girdi.Maliye müfettiÅŸi olarak teftiÅŸ için farklı ÅŸehirleri gezme imkanı bulan Süreya, Temmuz 1959’da baÅŸladığı askerlik görevini 31 Aralık 1960’ta tamamladı.Papirüs dergisinin ilk sayısını 1960’ta yayımladıAskerliÄŸini yaparken fark dersleri vererek hukuk diploması da alan Süreya, 1 AÄŸustos 1960’ta ‘Papirüs’ dergisinin ilk sayısını yayımladı.İkinci sayısından sonra kapanan dört sayfalık dergiyi, 8 aylık bir aradan sonra tekrar çıkaran ÅŸair, dergiyi üç sayı sonra Temmuz 1961’de tekrar kapattı.Cemal Süreya, Maliye Bakanlığı tarafından bir yıllığına Paris’e gönderildi ve 1964’te İstanbul’a geri döndü.Maliye TeftiÅŸ Kurulundan arkadaÅŸları Sezai Karakoç ve DoÄŸan Yel ile 31 Temmuz 1965’te istifa eden Süreya, edebiyata ağırlık verdi.Usta edebiyatçı, 1 Haziran 1966’da 3. kez ‘Papirüs’ü okuyucuyla buluÅŸturdu ve Mayıs 1970’e kadar düzenli olarak aylık yayımladı.Maliye Bakanlığındaki memuriyetine 1971’de dönen Süreya, İstanbul HocapaÅŸa Vergi Dairesi, Maliye Tetkik Kurulu, İstanbul Darphane ve Damga Matbaası Müdürlüğünde görev aldı.Süreya, baÅŸyazılarını yazdığı ‘OluÅŸum’ dergisinde ve kurucularından olduÄŸu ‘Türkiye Yazıları’ dergisinde yöneticilik de yaptı, 1977’de ‘Politika’ gazetesinin sanat sayfasında haftada bir yazdığı ‘Günübirlik’ yazılarıyla gazete yazarlığına baÅŸladı.Kültür Bakanlığı Kültür Yayınları Danışma Kurulu üyeliÄŸi de yapan Süreya, ‘Papirüs’ü son olarak 15 Mart 1981’de çıkardı.’Yeni Ulus’ ve ‘Aydınlık’ gazetelerinde de yazan Süreya, çeÅŸitli devlet kademelerinde görev aldıktan sonra 1982’de emekli oldu.Yazılarını, farklı isimler altında kaleme aldıCemal Süreya, eserlerini, Osman Mazlum, Adil Fırat, Ali Fakir, Ali Hakir, Ahmet Gürsu, Hüseyin Karayazı, Birsen SaÄŸanak, Dr. Suat Hüseyin gibi farklı mahlaslarla kaleme aldı.Åžiirin yanı sıra deneme, çocuk kitabı, günce, tenkit yazısı, ÅŸiir ve düz yazı tercümesi ve derleme de yazan Süreya, ilk kitabı ‘Üvercinka’ ile 1958’de Yeditepe Åžiir Ödülünü, Arif Damar’la paylaÅŸtı. Süreya, ikinci kitabı ‘Göçebe’yle Türk Dil Kurumu 1966 Edebiyat Ödülüne, ‘Sıcak Nal’ ve ‘Güz BitiÄŸi’ kitaplarıyla 1988’de Behçet Necatigil Åžiir Ödülüne deÄŸer görüldü.Yaklaşık 40 kitabı Fransızca’dan Türkçe’ye çeviren ve dört kez evlenen Süreya, girdiÄŸi ÅŸeker koması sonucu 9 Ocak 1990’da hayatını kaybetti.Yazdığı ÅŸiirlerle modern Türk ÅŸiirinin ustalarından biri olarak tanınan Cemal Süreya’nın cenazesi ÅžiÅŸli Camisi’nde kılınan namazın ardından Kulaksız Mezarlığı’nda defnedildi.Eserlerinden bazıları şöyle: ‘Åžapkam Dolu Çiçekle’, ‘Göçebe’, ‘Günler’, ‘Güz BitiÄŸi’, ‘Sevda Sözleri’, ‘Üvercinka’, ‘Uzaktan Seviyorum Seni’, ‘Günübirlik’, ‘Uzat Saçlarını Frigya’, ‘Aydınlık Yazıları / Paçal’, ‘Papirüs’ten BaÅŸyazılar’, ‘Onüç Günün Mektupları’, ‘Aritmetik İyi KuÅŸlar Pekiyi’, ‘Güvercin Curnatası’, ‘Mülkiyeli Åžairler’, ‘OluÅŸum’da Cemal Süreya’, ‘Yüz AÅŸk Åžiiri’

Bir önceki yazımız olan Sevgilisinden şiddet gördü, kick boksa başladı başlıklı makalemizde Eskişehir, Kadın ve Kick Boks hakkında bilgiler verilmektedir.

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir